7.8 IMDB Puanı
Torino Atı Turin Horse film izle
(A torinói ló)
Senaryo László Krasznahorkai, Béla Tarr
Ödüller 7 ödül & 14 Adaylık.
Bir başyapıt niteliğindeki filmde; Nietzsche İtalya seyahati sırasında yaşadığı sıradışı bir olayı kaleme alır. Karşılaştığı bir at ve bu ata işkence yapılırken Nietzsche'nin onun boynuna sarılması ile başlayacaktır herşey. Atın sahipleri ise bir çiftçi ve onun kızıdır.
Yapım: ABD 2011
Tür:Dram, Gerilim, Gizem,
Süre:146 dakika
Yönetmen:Béla Tarr, Ágnes Hranitzky
Oyuncular:Erika Bók, János Derzsi, Mihály Kormos
hiçbir şey değişmez, her şey kendisini tekrar eder. Hepimiz kendi hiçliğimiz ve karanlığımızda mahpusuz. Belki Nietzsche okumak kolay ama filme gelince iş değişiyor. Sanki Bela Tarr bir medyum ve Nietzsche onun ruhunu ve kamerasını ele geçirerek 145 dakika boyunca konuşuyor bizimle. Onun bir ata sarılıp ağlamasına neden olabilecek o derin varoluş yarığına bizi de iterek. Bu filmin üzerine çok konuşulabilir ve yazılabilir, ancak ben ikisini de tercih etmiyorum. Filmin kendisi varken, açıklaması çok matah bir girişim değil diye düşünüyorum. Bela Tarr, sen bize ne yaptın?
En son böyle bir ruh haline girmemi sağlayan film “yumurta”ydı. “Modern” insanın kendi çağının en güzel yaratılarından biriyle,sanatla, ilgili temel bir sorunu var: ona yabancılaşma ya da kendine hiç yaklaşamama. Sıkıcı sarmal bir döngü içinde, gelecek denen ve olmayan şeye hergün avuç açan, hayatı eli açık bir komşu gibi gören, sahip olduğu şeyler tarafından hapsedilen insanın gerçeklerden uzaklaşması. Film altın bir tepside kırmızı veya mavi bir hapla hayatın sırlarını size muştulamıyor. Belkide siz, kodlarınıza işlemiş tüketim toplumu olmanın bir film karşısındaki davranışsal bozukluğunu yaşıyor olabilirsiniz. Film yaşamın yıkıcılığı üzerine metaforik öğrelerle giden ve sizin iddia ettiğiniz gibi hiçte cimri olmayan bir anlayışla çekilmiş. Yaşamın amacı biz insanların doğumla ölüm arasında eğlenceli vakit geçirmesini sağlamak değildir.Yaşamın bir amacı yoktur. Amaç, beklenti, arzu, bencillik, iyilik, kötülük… İnsanoğlunun “izafiyeti”.